24 Şubat 2010 Çarşamba

son dakikalar

Merhabalar,
son 10 dakika içinde ne kadar yazsam kardır diyorum. Evde sevgili kocacım beni hafifi uykulu gözlerle bekliyor olacak, nohutumuzu ve bulgurumuzu ısıtacağız. hatta belki mantı çorbamızı...
bu knorr'un, bizim markasının felan çıkardığı katkı maddesiz olduklarını iddia eden çorbaları çok takdir ediyorum, neredeyse iki haftada bir de yapıyoruz. Tadı tuzu yerinde, bir de gerçekten üstünde yazdığı gibi katkı maddesi vb. yoksa...umarım öyledir, acık polyanna olayım:) Haftasonları yemek yapmak istenmeyen ama az buçuk da acıkılan öğlen vaktini geçmiş zamanların kurtarıcı çorbaları onlar...

Bu akşam söz popomu masanın başına koyarak abstraktlarımı gözden geçirip göndereceğim hocama, aha da burdan dünya duysun...Zaten söz verdim, elim mahkum:)

haydin ben evime koşarak kaçar...
herkezlere akşam en azından bir filmi sonuna kadar izleme gücü versin:)

10 Şubat 2010 Çarşamba

Bu zaman ne menem bir şey?

Okuyucu!!!
HUUUU!!! Bu zaman kadar yazmadım yazmadım çünkü sürekli ha bugün ha yarın yazarım diye erteliyordum ama bir baktım koccccaaaaa Ocak ayı geçmiş bitmiş de Şubat başlamış...bu menem bişidir? Ders çalışırken geçmek bilmeyen zaman çalışmazken pııırt diye uçar gider.
Son bir aydır hiç çalışmamanın verdiği iç azabıyla bu satırlara döküyorum hislerimi sevgili okur. Suçluyum, orası kabul. Ama bir sor neden diye?Sor bak, sor...Eve gelince yemeğimizi hızlan yiyip mutfağı toplayıp, kapatıp, koltuğa oturur oturmaz, dur bilgisayarı önüme çekeyim demeye kalmadan ağzımın suları akarak uykuya dalıyorum. Saat 1-1,5 gibi de gözümü açıp, "ne işim var benim bu koltukta yauw, paşalar gibi yatağıma gideyim" diyerek koşar adım yatağa dalıyorum.

Eee.. şimdi bu süreçte ders çalışmaya herhangi bir aralık göremedin değil mi okur? Yok çünkü zaten, görememen doğal, ben de onu diyorum işte. Neden çalışamıyorum ben beee!!! kafamı bir türlü ne yazacağıma toparlayamıyorum. iki satır oluyor 3. sü sarpa sarıyor. Okuldayken gece kuşuydum, geceleri çizerdim, çizerdim, boyardım, keserdim, yapıştırırdım, modellerdim, her render arası 15 dk kestirir, tek gözle bitti mi diye kontrol ederdim. Zebbahlara kadar...aah heyhat, şimdi gözümü açık tutamıyorum.

Sen sen ol, enerjinin kıymetini bil, her aklına geleni yap, yoksa enerjin kalmıyor. Ahanda sana örnek...

Son iki gündür mesaiye kalıyorum, ofiste bari elim mahkum çalışabilirim diye, en azından 1-2 paragraf ilerledim. Mayıs başı teslimime 2,5 ay kaldığını hesaplarsak süpersonik bir hızlanma gerekecek:) Ofiste yatıya kalsam yeridir yani...

Haydi, sen çalış, ben düşüneyim, çalışayım, bişiler yapalım artık, bu kadar çene suyuna çorba yeter:)

öperler sevgili okur. Enerjinle kal...