süslü kuzu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
süslü kuzu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ağustos 2013 Pazar

Uzunkuyu residanzı resmi açılışı



Uğraş uğraş uğraş, geldi geçti işte...
Bu haftasonu köyevimizin hoşgeldiniz partisini Suyun doğumgünü başlığı altında düzenledik. Annem, kayınvalidem ve görümcemler seferberliğe girişerek:) yemekler hazırlandı, masalar sandalyeler geldi, örtüler, balonlar (Su'yun direnciyle ancak 6-7 tane:). Meğer benim ne eksiğim varmış orada yaşayarak gördüm. Keşke biri birşey istediğinde yazabilme şansım olaymış da eksik listem hemencecik çıkıverirdi.
Onca zaman topkeklerin üstüne koyarım diye kestiğim kuzumun fotoğraf etiketlerini koyacak bir cupcake yapamadım:) Hadi başka şeylerde kullanalım desek, onları kürdan arkalarına yapıştıracak vakit bile bulamadık. Ancak banyomu yaptım ki bir baktım geliyor misafirler yavaş yavaş. ki... Gelenlerin hepsi yakın aile fertleri ama kafamdakilerin bazılarını atladığımı, gerçekleştiremediğimi  ancak şimdi fark ediyorum. Herkes dört bile elden yapılacakları paylaşmış olmasına rağmen eksiklerimi düşünüp az da olsa üzülüyorum...


13 Mart 2013 Çarşamba

Süt keyfi


Merhabalar,
kızımın son pozlarından birisi de bu:) Bu akşam güneş gözlüğünü gözünden çıkarmayınca süt içerken bu hali aldı minik Su:

"Yetenekli abi" (Mr Maker izlerken bu kadar mı keyif yapılır ve bu kadar mı saf temiz odaklanırsın iki kağıt yapıştırıp 3 renk boyamaya? 

 Sevgiler,

3 Mart 2013 Pazar

sıcaklar bastı yine...

Köyde yıkandık giyinmek mümkün mü??
ev sıcak diye cıbıldak dolan dolan dur. O köşe senin bu köşe benim, ben de saldım bir süre, ne yapayım? Aman keyfine diyecek yok, bir oynarsın, bir pozlar, bir haller. Biz yine müzikle felan haftaiçi nasıl oynadığını biliyoruz. Hele şımarınca nasıl oynak olduğunu da... Ama annemler bu kadarını ve artık sürekli poz verme peşinde olduğunu ilk kez görüp pek bir keyiflendiler, güzel bir akşam yaşadık. Sağolsun minik kuzum bizi mutlu edip yine ömre ömür kattı.




Bu haftasonu da böyle bitti, 
sevgiler,

11 Kasım 2012 Pazar

Kızım büyüdü(!)

Sevgili okur,
saçma sapan bir hikaye bu anlatacağım.  Dün akşam kızımın saçının kesilişini izlerken ağladım. Hiç istemedim kesilsin gül gibi lüleler. Kafasının arkasındaki birbirine girmiş düğümler bir makasla gidince kızımız fark ettirmeden ağlayayım diye içim dışım karıştı, gömdüm kafamı aşağıya.

Kestik çünkü kızım saçını çooooooooooook zor yıkatıyor ve çok kısa sürede banyodan koşarak çıkıyoruz. Aynı keçi kızım saç kurutma makinesinden nefret ediyor, korkuyor, her neyse o makinanın saçını kurutmasına izin vermediği için kışa girerken hasta etmekten korkuyorduk. Yıkamasan kafa konak oldu. Son 6 ayda bebeği yıkadığımız parmakla hesaplanır hale geldi .Kısacası rezaletin son perdesindeyiz.

Bunun üzerine kızım da pek meraklı duruma çok da kafasını takmadan oturdu koltuğa, babası açtı önüne arı filmini. Ohh kesilen saçlara merakla bakan kızım 1970 alman kız çozuklarına benzeyerek indi tabureden. Tam da öngördüğüm gibi bebek oturdu, çocuk indi. Kayınvalidem sağolsun çok muntazam kesti katlarını, kahkülünü, model süper ama kısa bir model oldu. Babası kaptı makası, kahküllerini düzeltti. Amman dedim içimden "ne hevesliymiş herkes ilk makası almaya eline". Pratikte bir hata yok, herşey iyi bir amaç uğruna. Ama gel gör ben kabullenemiyorum işte kızımın büyüdüğünü  ve hiiç istemiyorum...Kızıma kalsa çok güzel oldu, süslü kuzu pek sevindi adam gibi oturmaktan ve bis süre sonra umursamaz oldu oyuna vurdu...



Söylemiştim işte saçma  bir şey olduğunu. Ben de saçmalarım, kitleleri hareket ettirenler saçmalıyor da benim mi hakkım yok? ben de saçma sapan şeylere ağlama hakkımı kullandım.Tamam mı?
öptüm:)

17 Ekim 2011 Pazartesi

14 ay doldu...

Eveeet,
 bir yaş derken yok fuar için Berlin'e gitmem, 1 yaş aşılarından sonra bir aralık bulup kısacık bir doktor kontrolü ve bir de kuzumun orada zımbalanması, babasının bir hafta kadar Almanya seyahati, bir haftasonu arkadaşlarımızla ikinci deniz maceramıza Özdere'ye gitmemiz, ardından benim bir haftasonu Talin'e gitmem derken. Eylül de bitti.Ekim ortalandı. Kuzumun.13. ayını anlayamdan 14ç ayı da bitti. şaşkınlığımı ancak atlatıyorum ve 14. ayının içindeki aktivitelerine (benim için absürt olanlarına) değineceğim.

1 yaşına varmadan bendeki takı tukuya pek bir meraklı olan kızım çekiştirmesin diye çoktandır ben de unuttum takı nedir. Oysa Su öncesinde alevde cam boncuk yapan, kemeraltında bir yıla yakın ustaların ustasından ders alan bir kişiydim:) Şimdi ortadaki odada kutularda gün ışığı bekliyor alet edevatlarım. Neyse, konuyu kuzuma getirebilirsem; onun da bu takı ilgisi benden geçmiş diyeceğim. Kolye küpe ne varsa deliriyor. Elien alıp illa bakacak. Ancak bende olmayan "kendine bakımı"! Saçını iyice uzadığı ve gözünün önüne geldiği için tepesinde fıskiye yapmaya alıştırabilmiştik. (toka mı, asla! tokalar oyun içindir bir de büyüklerin takması için - Su asla kafasına bişi değdiremez!!En azından bütün yaz bizi fitil etti) Saçını taramayı öğnemiş gibi hareketler yapması ama saçlarını daha da karıştırması çok komik oluyor.

Ekim başında, bir sabah kahvaltısı sonrasında kuzu elinde bir mama broşürünü kapıp ıh ıh ıh diye anneme götürür. bizimkiler tok olduğu için mamayla ne işi olacağını önce anlamazlar. Ancak bir süre sonra babaannemin yardımcısı Nursel abla, ben anladım diyip bizimkinin saçının fıskiyesini resimde mama yiyen kız gibi ikiye çıkarır. Bir minik kfadan iki yana hafifçe eğilmiş iki fıskiye. İşte kızımın süslülük emaresi:) Ben de saçımı iş yerinde tarıyorum çoğu zaman:) Bu da benim berduşluk emarem:)

Umarım kuzum böyle devam eder:)