16 Temmuz 2013 Salı

Yan gel yat...nereye kadar?

Merhabalar,
işlerin yoğunluğundan  ancak geldim, hemen yazacaktım bir de değil mi? yine bir haftayı buldu yazabilmem, fuar yoğunluğu beyin haşlayıcı derecede devam ediyor...

ne diyorduk, Tatil...Hepimiz tatil için çalışıyoruz! sloganı en baştan çok garip gelse de artık arkasındaki gerçeklerin farkındayım...Evet, itiraf ediyorum, artık ben de emekli olabilmek için çalışıyorum, çocuğumu güzelce okutmak, ona güzel bir gelecek kurmak için çalışıyorum. Pek çok olaylar oldu, oluyor, hepsinden sonra, artık kişisel olarak beklentim o kadar azaldı ki... Bu mini depresyon halinden beni Sarıgerme tatili bile çok çıkaramadı. Şımarıklı ediyorum gibi gelebilir pek çok kişiye, belki ülke bu durumda olmasa geleceğimi bu kadar karanlık hissetmeseydim daha tatmin olmuş ve dinlenmiş dönerdim tatilden. Ancak kızımı eğlendirdim, denizle ve yüzmeyle daha da iyi tanıştı:) Tatilin o kısımlarına bayıldım.

Ammaaaa....o yemeklerde milletin bitmeyecek olmasına rağmen daha ilk açıldığı saat içinde büfeden ağzına kadar dolu tabaklarla gelip ancak yarısını yiyebilmesine ve mütemadiyen atılan onlarca yemeğe içim şişti, şişti, şişti... Onlar yedikçe ben daha az doldurup tabağımı tam bitirebilmek için kasarken buldum kendimi. Aslında iyi de oldu kilo almadan döndüm:) Hatta sabahları jimnastiğe bile gidip accık kendime dikkat ettim.

Su'yun suyla imtihanı yıldızlı pekiyi alacak sonuçlar verdi. Bu sene ilk kez doğru dürüst saatlerce suda kaldığı gibi kolluklarla kendi başına bir yerden bir yere hareket etti. Geçen sene - yani 2 yaşını doldurmadan-  sadece 4 gün koskocaman dalgalarda ailece asılı kalmacadan ibaretti deniz maceramız.

Bu seneki güzelliklerden bir buket:)
İşte odamızdan manzaramız...



Kıyıda kuzumun eğlenceleri:


Havuzda aile keyfi:

 Ve tabii ki benim en sevdiğim çiçeklerden japon gülü:

Hepinize doğanın muhteşem tasarımı gibi  günler dilerim...

sevgiler...

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Tatil sonrası sendromu

Sevgili okurlar,
ara verdim, evet ama tek derdim işimin çok olması. Neyseki sağlık problemimiz yok, herşey yolunda ve ben sadece işimin boyumu aşması nedeniyle yazamadım.

Kızım aldı başını gidiyor, yetişebilene aşk olsun. Yaptığı yenilikleri, afraları tafraları, hareketleri mimikleri, konuşmalarını kaydetsem nerelere geçeceğim, hızına twitter yetişir belki ancak ona da ben yetişemiyorum:)

Yarına kalmaz bu sabah iş başı yaptığım geçen haftaki güzel tatilimizin fotolarını ekleyeceğim ki kuzumun bıcırıklıklarını kayıt altına alayım.

Şu anda tek hedefim bayram tatiline kadar işe gömülmek, "tatil için çalışıyoruz" sloganıyla yaşıyorum şu bir ay daha...Sonrasını düşünmek bile istemiyorum:)

sevgiler...

7 Temmuz 2013 Pazar

Sıradan ve mutlu

merhaba,
bu haftasonu köy havası iyi geldi, banyoda eğlendik (ama fotolarımız mahremiyet nedeniyle gizli:P) dışarıda bo bol yattık yuvarlandık kuzuyla. Aslında normal, rutin aktivitelerimizden keyif aldık ve benim için işteki stresli dönemden kısa bir uzaklaşma fırsatı oldu. İnsan gerçekten aile içindeki mutlulukla, çocuğundaki umutla, çocuğunun gözünün içinin gülmesiyle daha farklı bir ruh huzuru tadıyor.

henüz bu gözlerdeki saflık ve güzelliği anlatacak kadar iyi kullanamıyorum makinemi, ancak bir kaç kareyi yakaladım..bunlar da bana o mutlu dakikalarımızı hatırlatacak...

huzurla kalın...