bayram tatili geldi geçti, güzel anılar kaldı. Bayramın ilk günlerinde şehirdeki büyüklerimizin bayramlarını kutladık. Bir kaç saatlik aralarla pek çok farklı yüz ile karşılaşan Su biraz yoruldu ve farklı duraklarda uyuklayıp uyandı. Zaten çok hassas olan dengeler iyice sarsıldı... Ancak şükür ki gece uykularımız bozulmadı.
Bayramın 3. günü eşimin ve evlendikten sonra benim de artık kütüğüne kayıtlı olduğum :) Uzunkuyu köyüne, kayınvalidemlere gittik. Orada da eşimin babaannesinin elini optük. Dedemiz ve babaannemiz Su'yu pek büyümüş buldular, Ramazan bayramından beridir gidememiştik. Pek çok yakınımız kızımızı görmeye geldi. Su da karşılığında tüm şirinliğiyle tribünlere oynadı, sıkılmadan sakin sakin kucaktaqn kucağa gezdi, yeri gelince de bol bol da gevezelik etti. Gün boyu hoş bayram sohbetleri edildi.
Gece kuzinede pişen yemekler aynı zamanda evi ısıttı. Odamızda da sobayı harlatınca zaten yumuşak olan havada iyice ter döktük:) İkinci gece sadece kuzinenin yeteceğine kaanat getirdik.
Hava ve evimizin neşesi o kadar güzeldi ki cuma gecesi dönüşü cumartesi sabahına erteledik. Sobanın üstünde ısınan ekmeklerimize tereyağlarını ve salça sürüp hurma siyah zeytin eşliğinde keyifli bir kahvaltıdan sonra, Su tekrar sabha mayışmasını yaşarken dönüşe geçtik...