26 Haziran 2012 Salı

mutluyum- mutlusun- mutlu

Mutluyum çünkü Gamze anne evinde,
mutlsun çünkü sağlıklısın - mutlu değilsen bile sağlığının kıymetini bilip olmalısın.
Mutlu, Gamze anne ve ailesi mutlu çünkü birlikteler, yien aile dirlikleri sağlanacak ve istediği gibi "birlikte yaşlanacak"lar...

tüm hastalar şifa bulsun,
iyi insan olan iyilik bulsun...
tek dileğim de budur...

öperim.

18 Haziran 2012 Pazartesi

Döneceğim, bekliyorum

Uzuuun süredir yazamıyorum, am abu değil ki istemediğimden...Bir süredir tuvalete koşarak gidip aklımda başka neler yapacağımın detaylarıyla masama seyirtiyorum.
Yazmam gereken ve 1 aydan az kalan makalemimi düşüneyim (ki en az onu düşünüyorum gerçek anlamda), köydeki evin inşaat sürecinde envai çeşit karar vermek gerekiyor, her ustayla ayrı ayrı konuşulacak, her iş basmağının sırası olacak, ev batık vaziyette, ucu bir türlü gözükmüyor...
Bağda da iş gittikçe artıyor, inadına az da olsa mildiyö var bu sene, can sıkıcı, ben Su ile ilgilenmekten pek bap işinde yardımcı olamıyorum.
İşyerinde en en en yoğun dönemdeyiz benim için çünkü 40 küsur çalışır prototip yaptırıyoruz, sorumluluk gece uyutmayacak cinsten ama o kadar yorgun oluyorum ki gözüm kendiliğinden kapanıyor...

Su kızım vitesi 5'e takıp büyüyor, ben onun yeniliklerine yetişemiyorum, annemler neyseki her halini görüyor bana rapor edebiliyorlar. Haftada 3 gün gittiği oyun grubuna yavaş da olsa bir alışma sürecinde. Bu haftaiçinde oradaki kurucu psikologlarla tekrar görüşeceğim. beni bir yönlendirsinler bakalım, yolumu bilir bir halim yok çünkü. "saldım çayıra mevlam kayıra", sanki okuduklarım buaya kadardı (çok da okumuş gibi) bundan sonraki konuları henüz çalışmamış öğrenci gibi hisediyorum.

Bu haftasonu çok esmesine rağmen kuzuyu şişme havuzunda oynattık, akşamüstü babyı bağdan çağırmadan önce bahçede top oynadık, bol bol köy havası aldı, üstümüzü başımızı batırdık:)
 Bu babalar gününde kemlapaşa'ya gitmedik, o gelenek rafa kalktı sanırım, ancak biz köyde gece kıymalı makarna yiyerek benim için süper bir gece ile haftasonumuz noktaladık, kızım minnağım da elleriyle ağzına sokuşturdu makarnaları:)

fark ettim ki kuzumun yaşıtlarının blogger annelerini, sevdiğim siteleri uzun zamandır başı bo bırakmışım. Bu yoğunluğa tekrar sinir oldum, arkadaşlarımın hayatlarındaki gelişmelere katlamamak sinir edici...Kendi hayatıma yetişemiyorum ki bu aralar, peşinden koşuyorum kaçan otobüsün sanki...

öperim.