31 Aralık 2009 Perşembe

yeni yıl da geldi, oh olsun:)

Aradan bayağı geçti sevgili okur,
25 Aralıktaki teslim tarihini atlattığım haftadan sonra sanki tezi vermişim gibi bir uyuşukluk sardı dört bir yanımı. Neyse bundan silkinik sıyrılmak için kendime gülle gibi laptop'ın yerine bir netbook aldım. BestBuy gerçekten on numero bir yer en azından şimdilik fiyat olarak bunu kanıtladı, işallah müşteri hizmetlerine ihtiyacım düşmez ama düşerse o kısmınıda anlatırım.
Packardbell dot m inte celeron 743 ULV işlemcili tatlı mı tatlı sevimli mi sevimli bir netbook:)yani bu gün vakit bulamazsam da yılın ilk günü içine acrobat writer ve office 2007 yükleyince haftasonu ders çalışmaya pek bir hevesli olabilirim:)

Bu gece Ayşegül'lerle Itırların evinde buluşacağız ki bu beni 1 haftayı aşkın süredir motive etti. Sürekli kahkaha atılan ortamda aramıza yeni katılan Doruk ile geçirilen bir gece olacak. Dün marul, roka ve bir parça radika yıkadım bugünün salatası hazır olsun diye.Brokolimi haşladım. Sonra almışım elime 1,5 kiloluk bir rostoluk dana etini 3 eşit parçaya ayırdıktan sonra farklı amaçlar için ub parçaarı şekillendirme işlemine giriştim. Kasaplık çok ilgimi çeken bir meslek olmaya başladı. Et ile uğraşmayı o kadar seviyorum ki: Kes- biç, yağ temizle, döv, yağla, haşla, ızgarası, tavada sotesi, şööle vokta alevli alevli çevirmesi...bak ağzımın suyu aktı.

Yeni yıldan bişiler isteyen histerik konuma düşeyim mi okur? hadi düşeyim;
1) Sağlık istiyorum zira bu sene biraz tökezler gibi olduk, hayatın raylarına zor oturduk geri:)
2) Ondan sonracıma, alnımın akıyla yüksek lisans tezimi teslim etmek istiyorum, sunuştan çıkarken de aferim denmesini istiyorum tekrar. Bitirme projemde en son duymuştum bunu, tekrar duymak hoş olurdu doğrusu...
3) Tüm sevdiklerimin de sağlıkları iyi olsun ki (baak bencilliğe bak) hepbirlikte mutlu mesut geçinip duralım...
4) Likidetinin aileme doğru yönlenmesini istiyorum:) ( e herkez isterken protest olmaya niyetim yok, ben de isteyeyim:)

Annemle babam geldi, tam da brokoli haşlanma kokusuna:) babam da bayılır ya pek bir:) Ne yapalım, kızcağızını görmek için katlandı acık:)
özlemişim kerataları da haa...pek sarmaşamadım ama yeni nezleden kalktıkları için, neyse haftaya artık...

şimdilik ben kaçıyorum sevgili okur, iki üç son dakka golünü kurtarayım...
umarım sizin de yeni yıldan dilkeleriniz yerine gelir... ama insanoğlu hep daha fazlasını ister ve yine mutsuz olacak bişi bulur değil mi?
öpücükler,

7 Aralık 2009 Pazartesi

aralık'ın ilk haftası da geldi beee....

nasıl oldu diye sorma sevgili okur,
vallahi geldi, inanmazsan bilgisayar ekranının sağ altaki saat kısmına tıkla ve takvime bak. İŞTE!!! kocaman yazıyor orada, soğuk gerçekliğiyle karşında.

Beceriksizliğimin son daniskası da aşikar oldu, tezim Aralık 25'e yetişmeye çook uzak. Hatta bu tanım çok yumuşak kaçtı. BİTMİYOR!!! işte bunu kabullenince ooohhh bir rahatlık çökmüş efendime söyliyim...ooh bir rahat...
neyse, bitince elimde olacak çalışma beni daha tatmin eder, daha güzel bir sonuç ortaya koyabilirim böylece gibi minik telkinlerle atlattığım bu başarısızlık sonrasında çalışmayı bıraktım mı? hayır, inatla yazmak için inatla okuyorum. En azından maksimumu yapayım, mayıstan ne kadar önce biterse o kadar çabuk üstümden kalkar bu yük, kafamı kurcalamayı bırakır bu konu diye düşünüyorum.

Burada yağmur ara sıra kendini gösterdi. Karşıyaka'da yağmur evdeysen çizgi film, internet, makale, müzik eşliğinde güzel ama dışarıdaysan çamurdan kaçmak kafayı bayağı yoruyor. aklıma hep başı boş evsiz köpekler geliyor, yağmurda nereye sığınırlar?Ya evsizler? İşte o yüzden çok da sevmem yağmuru şehirde. Gitsin dağa bayıra, tarlaya çayıra yağsın. Küçüklüğümden beri de bu düşünceyi savunurum.şwhirde dert yaratmaktan başka hiç bir işe yaramaz. Yok logarlar taşar, yok kaldırımdaki taşlar oynar, hangisine bassan öbür bacağına çamur atlar, araba geçer, seni yıkar. Velhasıl derttir dert...

Eve gelir gelmez ayağıma ev botumu geçirmişim, yemeğe koşup yemiş bitirmişiz... Diziye kadar bilgisayarda okuyacaklarımız okuyup yazacaklarımızı yazmışız, sonra da botlar çıkarmadan şööle uzatıveriyorsun bacakları, bu ne rahatlıkmış be arkadaş..ayak üşüdü, bileklerden soğuk geldi derdi bitmiştir!!! herkese tavsiye olunur. Uyurken çıkarmayı unutacağım, o kadar yani...

neyse ben yine işime döneyim sevgili okur, ya modelleme ya okuma ikisi birbirinden dürdane ama ben seçmek zorundayım...

görüşmek üzere, sevgilerle kalıınnn....