Sevgili okur,
Bir önceki yazıyı okuyanlar bilirler, Sinem'in mavi ciltleri ikinci kez tezi 3 set basıp, eskilerden hocalaarımın imzalı kapak sayfalarının bunlara eklenerek her birine yine mavi cilt yaptırılıp ikinci asistana imzalatması gerekiyordu. Bu işlemler sorunsuzca oldu ki öğlen tatili bitiminde Sinem Ayazağa'da teslim etmek için fen bilimleri binasındaydı. Tam orada yerinde olması gereken asistanların henüz orada olmadığı haberini verirken huysuz tekirler yerlerine geldiler.
Uzuuun bir süre işlem tamam telefonu alamayınca tabii kiyine bir sorun çıktığını anladım ve telefonu açan Sinem'in sesi çok üzgündü: "teslim edemiyorum, ciltlerde sorun var" dedi. Önce şaka yapıyor dedim içimden, ama ciddi ses tonu bir türlü düzelmeyince, "ne yapalım, bugnü olmayacakmış, daha çekilecek çilemiz varmış" dedim.
Sinem, yavrum, orada kısa süreli bir kriz yaşayıp ciltdeki yanlışlığı düzeltmem ve FBE'ye kargolamam için oradakileri ikna etmiş. Ancak yine de durumumu açıklayan bir mektup da yazmam gerekiyormuş...
Sabah erkenden geliverdi ciltler. Pazartesi cilt tekrar açılarak hangi sayfaların değiştirileceğini işaretledim, CD içlerini de yarın hazırlayıp yakacağım. Nei neyin içine koyup göndermem gerekeceğini ezberleyeceğim...
Bu hafta sonu bu babamla Ulaş yelken yapmaya Selimiye'ye gittklerinden annemle birlikte bir haftasonu geçiriyoruz... kahvaltı, az biraz televizyon, kitap, uyku, etamin çarpı işleri... yarına da kendimi eğlendirecek bişiler buldum, ikinci fotoğraf albumumuz için ilki kadar özellestirdiğim kağıtlardan bir set ayıracağım ki pzt. fotokopicide ona da spiral yaptıracağım, ilkinin spirali iğrenç olduğundan onu değiştirteceğim. Bir dolu dandik iş anlayacağınız...
hadi ben acık yatayım artık, karnım kasıldı kaldı yine. Kızım o kadar hareketli ki uyuduğu anı denk getirip uyumaya çalışıyorum, ama ne mümkün...
öperim okurlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder