yinebir ara vermek zorunda kaldım çünkü Su kızım gündüz uyumamaya başladı. Gaz sancıları 7. haftaya girdiğimizden beri peşini bırakmaz oldu. Her emzirmeden sonraki rutin gaz çıkarma seansı artık yeterli olamıyor galiba.Ve bağırsak florasındaki değişim de bunda etkili. Yine internetten okuduğuma göre 3. aya kadar bu sancılar normalmiş.
İşin kötüsü, o sancıyla kıvranıp çığlıklar atınca annem başta olmak üzere tüm ev halkı olarak telaşa kapılıp ne yapıyorsak abidik gubidik yapmaya başlıyoruz. Kısacası ne yapacağımızı şaşırıyoruz, iyice şaşkoloz oluyoruz. Ben yine ilk ağlamalardan sonra artık alıştım ve bunun geçici bir süreç olduğunu kendime hatırlatarak sürekli miniğimin karnını ovup, sırtına patpat yapmaya devam edip ara ara yatırıp bacaklarını karnında toplama hareketleriyle dikkat dağıtarak eşşek gazın kızımın yakasını bırakmasına yardımcı olmaya çalışıyorum.
Bence annenin bu durumlarda metanetini koruması, sesinde sürekli "şefkat" bulundurması yapabileceği en birincil önemdeki hareket. Bu her zaman kolay olmuyor, ilk toğuk kanı alımlarında o ağladıkça ben hüngür hüngür ağlıyordum peşi sıra. Bu gaz sancılarının uzun periyorlarından bazılarının sonu da aynı akibeti getiriyor. Fakat yine de kızımın göz yaşını silip sürekli öpüp yanak yanağa veriyorum. Karnındaki gazı hop diye çekip alamasam da, en azından sıcaklığımızı paylaşarak orada onunla olduğumu hissetirmeye çalışıyorum.
Keşke hep böyle mışıl mışıl melek gibi uyusa da uykusunun en tatlı yerinde lanet gaz gelip keyfini bozmasa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder