ortalarda yoktum çünkü kızımla "uyku aslında çok güzel bir haldir, içinde bir süre kalmalısın" adlı seanslar yaşıyoruz. 3 aylık kızımız Su günde 9 saat uyuyordu. Bu büyük insanların bir kısmı için dahi az kalabiliyor. O daha mini mini bir bebek ve "bebekler uyurken büyür" deyişi kulaklarımda onun her uykuya dalamazkenki sızlanışlarında çın çın çınlıyor... Aramadığım arkadaşım okumadığım internet sitesi kalmadı. Kucakta sallaya, gezdire, hoplata, attıra tuttura, rezeneler, çaylar, dolu karınla uyutma vb... bir şekilde sızdırıyoruz her gece ama inanın geceler hiç gelmesin istiyorum çünkü her gece saat 7de "bu gece acaba ne kadar sürecek?" diye beklediğim kabus dakikalar başlıyordu.
Son bir iki haftadır gündüz esnemeye başladığı gibi kapıp karanlık odamızda kurduğumuz salıncağa daha ağlamaya fırsat buamadan yatırıp şarkılar söyleyip uykuya daldırmayı başarır oldum. Bu yöntem bazen aksasa da çoğu zaman 45dklık- 1 saatlik ara uykuları yakalayabildik. Ama akşam uykuya dalışlarımız kolaylaştı dersem şu an için fazla iyimser bir gözlem olur. Çünkü son 4 gündür gece ancak 22de uyuyup, sabah 3,5da tam açık gözler ve kocaman bir ağız dolusu gülücükle uyanıyoruz. Uykumuz nasıl olduysa bitmiş gibi duruyor, emzirdikten ancak 1-2 saat sonra sabah ezanıyla yatabiliyoruz ki bu da 1 ay sonraya çalışmaya başlayacak benim için hiç de iyi bir düzenin habercisi değil...
Şimdilik Tracy Hogg arkadaşımıza sevgilerimi(!) gönderirken "E.A.S.Y" actually is not very easy " diyorum. Ve mektubumu "Dr.Sears metotlarına bir bakalım artık" diyerek kapatıyorum:) bakalım kendisi neler neler buyurmuşlar...
Bence her çocuk ayrı bir macera, acık ondan acık bundan kendi ağız tadımıza uygun bir deneyim yaratacağız galiba. Bakalım bu arayış ne kadar sürecek... şimdiye kadar önümüze sunulan tatları kızım pek beğenmedi:)
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder