sayılı gün çabuk geçti ama bu sefer hiç de iç açıcı bir sonuca ulaşmak için gün saymadık...Hatta ben mümkünse unutmaya çalıştım tüm hesapları ama kara gün yaklaşıyor. Kızım güle oynaya büyüyor. Geceleri şanslıysam emerken sızıyor ve yatağına yollanıyoruz ve halaeğer uyanırsa kucağımda Su evi dolaşıp şarkılar çığırıyoruz, ayakta sallanıp, ninniler uyduruyoruz. Ancak bu gecelerin mutlu gündüzlerinde artık Su ann ve babama teslim. Çünkü ben 24 Ocak'da işbaşı yapıyorum. aklıma geldikçe gözüm doluyor, bu satırları zor yazıyorum. Amacım sizi de zırlatmak değil, aksine yararlı bir bilgi vermek. Hamileyken gözüme takılan bir kitabı ancak aldım ve bana şu anda hitap eden %60-70lik kısmını iki günde geceleri hüp diye gözden geçirdim. Çok da iyi bir alışveriş yaptığıma karar verdim. benim gibi daha bilimsel temelli, sadece "çocuğunuzu sevin, onu anlayın, dinleyin, gerisi gelir zatinden, bıdı bıdı" demeyen bir kitap : "Anne İŞ'te- çalışan anne ve çocuğu". Prof.Dr. Sabiha Paktuna Keskin yine çok güzel toparlamış. kitabın genelinde aklınızda en önemli şeyler kalıyor çünkü gerektikçe tekrarlanmış. Zaten olaylara bütünsel yaklaşınca ihtiyaç ve ona verilecek cevap belli.
Bu son hafta zaten pek çok kereler yaptığımız gibi annem, babam ve kızımla tatbikatlar gerçekleşecek. İkisi de çok hevesli ve gözüm kesinlikle bakımı konusunda arkada kalmıyor ancak... İşte insana asıl zor gelen biricik yavrusunu sırf para kazanmak üğruna bırakıp gitmek. Hayatı boyunca olup olacak tek evladına bakabilmek istiyor insan doya doya... "Kahrolsun bu düzen" diyebiliyorum ancak...
1 yorum:
Güvenilir elllerde olması büyük bir teselli olsa gerek ama değil mi.. kolay gelsin size.. kolay değilse de.. sevgiler.
Yorum Gönder