11 Aralık 2011 Pazar

dere tepe yürür kızım

kuzum,
köye gidişlerimiz nedense uyumadığında -ve nedense artık uyumuyorsun- çok sıkıntılı olabiliyor. Özellikle kolay uyuyasın diye uyku saatine denk getiriyorum ama bana mısın demiyorsun!!!ZIn ZIn ZIn kafamda çınlıyor sesin. İstemiyorum hiç ağlayasın ama otokoltuğunda oturman şart. Veee yeni koltuğunda ilk maceramız, pek tabii ki, köye doğru oldu:) Kısa mesafe sayılır ama sen yine de sıkıldın. Yerinde durduğun baki değil çünkü, 45dk koltukta bağlı kalmak sana da sıkıcı geliyor tabi. Pepe kartları, kap kacak, yanıma aldığım "deli çantası"nın içinde yok yok! kitap, oyuncak, su, bisküvi, kutu kapakları, resimli yazılı her türlü kağıt parçası, bilzeikler, kolyeler, anahtarlık, eski bir kumanda, eski cep telefonum, vb. Biri kapıp kaçsa, hayal kırıklığı yaşar:)
Sonuç olarak yolculuk sonunda "uykusuzsun, uykusuzuz" :) Neyse sen mutlu mutlu arabadan babaanneye el sallıyorsun bahçeden girince. Bir de arabadan inince sırtın ıslak diye sıcacık salona koşturuyoruz üzerine, yine de artık yabancılama devrin geçti. Dedene de alıştın, onunla oyunlar oynadın bu haftasonunda. Elini dizine koyup "pat pat pat " sevdin ve laf anlatmaya çalışır gibi bir ifadeyle oyuna davet ettin. Sağolsun, babaannenin peynirli poğaçasından ilk poğaça deneyiminde bu haftasonu gerçekleşti:) Süperdi ben 3 tane hüplettim, sana yarım. Henüz sana unlu mamül yok yavrum.
Şansımıza ilk gün esinti hafif, pazar günü ise hiç yoktu.
Babaannenin sana yaptığı multivitamin türlüsünü yoğurtla kaşıklarken fotoların:

Yemek sonrası babaannen ben yemek molası alırken sen on kitap okuyordun. Hani şu 8 aylıktan beri inatla elinden bırakmadığın kitaplarından...umarım hayat boyu kitap sevgin devam eder.

Babanla dışarı çıktınız, bol bol da yürüyüş yaptınız. Henüz "hep" doğru zamanda demiyorsun ama güzel güzel baba ve dede çıkıyor o minicik ağzından. üstündeki ipleri merak etme sen hissetmeyecek şekilde tutuyor Sürekli taşlarda düşüp kalkarsan zaten üstünü kaşıyıp yara ettiğin ellerinin bir de içleri yara olsun, kafanı gözünü taş vurup benim aklımı korkudan çıkarmayasın diye bir önlem sadece. Hem sürekli iki büklüm gezerse baban senin peşinden beli ne olur ne olur kuzum?
İşte buyur bu güzle nalardan makineye saldıramayacak kadar uzaktan ve sana çaktırmadan çekebildiğim kareler:


eve döndük... kapalı mekan, kış, evimiz neyseki sıcak ama sana darallar gelmesini anlayabiliyorum, bize bile gelmiyor mu? Trafik deli saçması, yandaki komşuların bitmeyen kavgası, alttaki ganyan bayinden yükselen bağırış çığırış... Ama yine oyun yine yine oyun peşindesin uykudan sallanana kadar...

2 yorum:

bilge dedi ki...

Merhaba kızınız ve tüm çocuklarımız güzel bir dünyada büyürler inşallah şansı güzel olsun..

cuckan dedi ki...

teşekkür ederim,
"pembe bir düş" olacak ama tüm çocuklarımız karnı tok sırtı pek özgürce gezsin dere tepe...