8 Temmuz 2012 Pazar

Bodrum Mazı Koyunda 3 gün...

Merhabalar,
sizlere mazı Koyunda temmuzun ilk haftasonunda yani sezonun ortasında geçirdiğimiz son derece mütevazi kaçamak tatili anlataacağım. Gitytiğimiz pansiyonun internet sitesinden de nasıl bir yer olduğu fikrini edinebilirsiniz ancak yerleşke hakkında daha önce gitmediyseniz tahminlerin dışında alışılmış "Bodrum cemiyet hayatına" uzaklığı nedeniyle kendine özgü ritmine değineceğim. İstediğiniz eğlencelik bir tatil ise, sizi başka bir zaman ağırlamak isterim, bu sefer dinlenmelik bir tatil durağı var.

Bodruma varmdan mumcular sapağından girip 34 km gidiyorsunuz. (Açıkçası bu bile tatilden istediğinizi sorgulamanız için sebep olabilir çünkü, gece kıyafeti aldım yanıma, nerede giyeceğim ben bu taşlı ayabbımı diye düşünüyorsanız, mazı koyu size istediğinizi veremeyebilir:) Taş pansiyon, mazı köyü caminden  sağa dönünce gittiğiniz neredeyse tek şeride düşen delik deşik köy yolunun sonuna doğru kaşınıza çıkan sapaktan sağa dönünce ferforje kapının arkasında. Canla başla sabah erkenden temizlikle güne başlayıp ekmekleriniz ikızarmataya koyulan, akşam karnınızı doyurup eşiniz dostunuzla muhabbete geçirene kadar çalışan geniş bir ailenin işletmesi. Ana binaya ek olarak Bungalov tabir ettikleri odalardan oluşan minik bir yapılanma. Tam pansiyon şeklinde çalışan bu işletmede ana bahçe tyüm gün kullanma alanı, kahvaltı mekanı, öğle yemeğine kadar serilme, çocukların koşturup oynama yeri, akşam yemeği salonunuz...orta mekanın iki ucunda oturma bölgeleri var ki kah birinde serildik bir gün kah ötekinde...Pansiyona ait sahil şeridi biraz dar olmakla birlikte iskeleden denize girip iskele üstü güneşlenebilirim derseniz sorun yok.

tüm koyda maksimum 4-5 tane pansiyon var ve en yakın yerleşim noktası da 2 km yukarıda kalıyor. Dolayısıyla eğlence, akşam yemeği ışıklı sahil yürüyüşleri yerine yemek sonrası sahilde dalga sesleri eşliğinde sindirim yürüyüşü beklentisinde olmanızda fayda var.

Yemekler o gün taze taze yetecek kadar pişiyor, sabah doyurucu bir kahvaltı, öğlen zeytinyağlı ya da kıymalı dolma türü ev yemeklerinden derlemeler ve akşamları sıklıkla balık, ara ara sıkılmayın diye fırında tavuk ve ızgara köfte. Her yemek sonrası mutlaka meyve! Gün içerisinde atıştırmak huyunuz ise daha önceden temn etmenizde fayda var, burası sabahtan akşama yiyeyim içeğim mekanı değil çünkü restaurant da işletmenin ana fikri gibi ev mutfağı gibi çok profesyonel bir aşçı usülü değil, çok kalabalık bir aileye pişirilen anlık yemeklerle döndürülüyor. Bu nedenle de evdeymişsiniz gibi lezzetliler...Kızımızın sütü için, onun işletmenin saatlerinden farklı günlük döngüsü için bize çok yardımcı oldular, bebeği ile gidecek ailelere duyurulur. Mutfağın buzdolabında sütümüzü pürelerimizi sakladık.

Kızımızın saatleriyle denizin dalga- rüzgar ritmi bir türlü uyuşmadığı için dalgalı denizde çimmekle geçtiyse de tatilimiz aslında deniz de güzel. Bebeksiz ya da büyük yaşta çocuklu çiftler denizin hakkını daha iyi vereceklerdir. Bölgenin genel rüzgar ritmi, sabahtan öğlene kadar karadan denize hafif, öğleden sonra denizden karaya orta ve dolayısıyla dalga yaptırıcı şekilde rüzgar mevcut. Sabah kahvaltı öncesi yüzmek, akşam 6dan sonra durulan hatta 8-9 arası berraklık ve durgunlukta sabahı aratmayan tertemiz denizde yüzebilmek hoş bir deneyim olur...

Bu kadar anlattıktan sonra işte size değerlendirmeniz için kareler...


Bu kare de Mazı koyuna hoşçakal derken...

Taş Pansiyon'a önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor, yıllardır oranın tadını alıp, "ben aradığımı buldum" diyen aileler sırada oldukları için telefonla Mehmet Bey'den istediğiniz zaman aralığında doluluk durumunu kontrol edin derim...

Hiç yorum yok: