25 Kasım 2010 Perşembe

Kurban bayramı etkinlikleri

Sevgili okurlar,

bayram tatili geldi geçti, güzel anılar kaldı. Bayramın ilk günlerinde şehirdeki büyüklerimizin bayramlarını kutladık. Bir kaç saatlik aralarla pek çok farklı yüz ile karşılaşan Su biraz yoruldu ve farklı duraklarda uyuklayıp uyandı. Zaten çok hassas olan dengeler iyice sarsıldı... Ancak şükür ki gece uykularımız bozulmadı.

Bayramın 3. günü eşimin ve evlendikten sonra benim de artık kütüğüne kayıtlı olduğum :) Uzunkuyu köyüne, kayınvalidemlere gittik. Orada da eşimin babaannesinin elini optük. Dedemiz ve babaannemiz Su'yu pek büyümüş buldular, Ramazan bayramından beridir gidememiştik. Pek çok yakınımız kızımızı görmeye geldi. Su da karşılığında tüm şirinliğiyle tribünlere oynadı, sıkılmadan sakin sakin kucaktaqn kucağa gezdi, yeri gelince de bol bol da gevezelik etti. Gün boyu hoş bayram sohbetleri edildi.

Gece kuzinede pişen yemekler aynı zamanda evi ısıttı. Odamızda da sobayı harlatınca zaten yumuşak olan havada iyice ter döktük:) İkinci gece sadece kuzinenin yeteceğine kaanat getirdik.

Hava ve evimizin neşesi o kadar güzeldi ki cuma gecesi dönüşü cumartesi sabahına erteledik. Sobanın üstünde ısınan ekmeklerimize tereyağlarını ve salça sürüp hurma siyah zeytin eşliğinde keyifli bir kahvaltıdan sonra, Su tekrar sabha mayışmasını yaşarken dönüşe geçtik...




4 yorum:

equinox dedi ki...

ah ne güzel tatli tatli anlatmissin! kafamda canlanan herbir kareyi canim çekti. :-)resim de çok güzel.
kim çekti fotografi?

Merhaba :) dedi ki...

Ayyy canım çekti şimdi, köy ortamını öyle bir anlatmışsın ki... Kuzine babaannem de de vardı. Çok zevkli olurdu bayramlar.

cuckan dedi ki...

bizim bağa gidiyorduk sabah. sabahları her yer şımşırık çiğ oluyor ayakkabılar ıslandı:)

cuckan dedi ki...

Şehirde bayramları eevlenmeden önce daha çok severdim. Birimiz hadi çıkalım şuna gidelim dese diğerimiz uykum geldi diyor. ne giyeceğimi de bilemedim üstüme zaten bu bayramda. Ama köyde bayram hep güzel, hem de kimse eve gelip gitmezse:) ooh değmeyin keyfimize...