29 Mayıs 2011 Pazar

Bir pazar klasiği

Merhaba okurlar,
bir koca haftaya yakındır yazamıyorum. İşyerinde işim başımı boyumu aştı gitti. Siz de boş gezenin boş kalfası değilsiniz tabii ama ben beceremdim işte yazmayı:) 
Evde kızıma yumurta ve ekmek olmadığından gevrek almaya bu pazar ben görevli seçildim. serin olmasında rağmen henüz saat 8 yeni olmuşken attım kendimi yeni yeni uyanan serin Karşıyaka sokaklarına. Üşümeye yakın ama tatlı bir ürpertiyle fırına kadar gittim, benim gibi talihliler evde beklenen gevrek boyoz ikililerini sardırıyorlardı. maydanoz, roka da aldım tereyağının yanında. Evdeki turuncu ve sarı biberleri attım tavaya. Itır sağ olsun, ağızda pamuk gibi dağılan ve lezzeti süpper birşey oldu bu tavada biber kavurma.
Full'un full'u bir kahvaltıdan sonra miniğimi babası uyutmaya aldı. ben de kalan kahvaltımı bitirdim, sessiz sedasız.
Kızımın sabah uykusundan sonraki oyun hali fotosu, daha sonrada cheesecakecimiz Cafeponte'deki fotolarını sunacağım. 


Çok şeker bir gün geçirdik, hava güzeldi, kızım cafe yürüyüşümüzden sonra hiç uyumadı ama olsun, keyifliydi gayet.Sakızlı cheescakeimin üstündeki muhallebiden ve birlikte içeriz diye istediğim taze sıkılmış portakal suyundan yedi miniğim.Muhalleiden alınan toplam 2- 3 kaşık kendi normlarına göre çok tatlı gelince yüzünü buruşturdu ekşici kızım:)
Balık söyledik akşama, iyi geldi. Ekmek yaptım, tarife uydum sulu gibi gelince hemmen un ekledim en başındayken karıştırma aşamasının ve kapağa kadar şişen yumuşacık bişi oldu.Günü keyifli kapadık. Hafta sonu da böylece bitti, gelecek hafta koşuşturmacasına güç toplamak için erken yatmalıyım ama 23'den evvel pek de muhtemel gözükmüyor:)

İyi geceler, iyi haftalar sevgili okur...

Hiç yorum yok: