Bu sabah doppler ile kontrol için nükleer tıp merkezine gittik. Yol üstünden para çekeceğimiz atm kartımı yuttu ve kredi kartıma da para vermek istemedi...Evden ve yoldan sayısız kez aramamıza rağmen merkez cevap vermiyordu ve ben artık kendimden şüphe etmeye başladım tabii ki "acaba cumartesiye almak istesdiğimi sekreter anlamadı mı?" diye. Benim aklımda binbir korku kuşku ile (ya kapı duvar çıkarsa, boşuna sürükledim kocamı buralara, asabiyet olacak şimdi, bıdıbıdıbıdı diye diye...) merkezi bulduk ve meğerse telekom telefon hatlarında bişiler karıştırdığı için telefonları çalışmıyormuş...Bu da benim şansım:)
Neyse çıktık muayene odasına ve normal 2 boyutlu ultrasondan hiçbir farkı olmayan görüntülerle yine kızımızın acaba bu karaltı neresi diye seçmeye çalışmaya başladık. Eller, kollar, ayaklar, kalp, kafa derken sıra geldi kan damarlarının ve kordonun kan aktarımının ölçülmesine. Zaten bu kontrolün de ana amacı olası preeklampsi riskini erkenden görebilmek ve önlem almak. "Sağ atardamarda hafif bir çentik var ama henüz 24üncü hafta yeni bittiği için bu geçiş doğaldır" dedi uzman. Ama tabii benim içim rahat mı? hayır???
Bir sürü ölçüm aldığı fotoyu çekip kenara biriktiriyordu. Ve maalesef çekinik kızım ellerini yüzüne kapak yapmıştı, bu nedenle sadece bir aralık ağzını çok güzel bir şekilde gördük. güzel çizilmiş dudakları var. Bana pek benzemiyor, daha dolgun babası gibi. Umarım böyle devam eder. Ancak evde bize verilen CD'de gördük ki muhteşem uzmanımız sadece çıkış aldığı 4-5 tane resmi cd'ye kaydetmiş. Benim için önemli tek nlayabildiğim dudak fotosunu kaydetmemiş... Bugün bir hafiiiiffff uğursuzluk dolanıyor çevrede ama ne bakalım haıyırlısı...
işte size W25 (24+4) durumumun fotosu:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder