29 Temmuz 2012 Pazar

yağ yağ yağğmmuurrr :)

Bugün evdeyiz galiba:)
kahvaltıdaki görünüm buydu ve devamı da geldi, tatil için erken sayılacak bir saatte kahvaltımızı bitirmemize rağmen dün akşam başlayan yağmurun dineceği yoktu. Ara ara artan sağanaklar ve bulut geçişleriyle şenlenen gökyüzündeki hareket biz insan mahlukatlaırna sadece daha da artan yağmur olarak geri döndüğünden şimşekleri, bulut geçişlerini ve muhteşem manzarayı izlemekten başka seçenek bırakmadı. Zira izmirden 37 derece sıcaktan serin olabilir düşüncesiylealınan iki hırkadan başka minik kızımı yağmurdan koruyacak bu yaşına uygun yanımızda hiçbirşey yoktu (bakmayın, evde de yoktu, sonuçta daha bu boyunda hiç kış geçirmedi ki:)

Yengem yine bütün maharetiyle günümüzü şenlendirmeyi bildi. Dün topladığımız 4 kutu ahududu(frambuaz) ne olacak? Muhteşem tatlılara dönüşümünü kare kare görüntüleyebildim. Tarif isteyenler beri gelsinnn...
Kızım bu sırada durmaz, ben de nasıl yapıldığını öğrenemem diye tahmin yürütürken yengem "al bakıyım sen de şununla oyna" diyip koca mayalı hamurdan bir parça ona uzatmaz mı? Ben "aman yenge sıkılır, şimdi mundar eder, orayı burayı yağlar, batırır" dememe kalmadan, bizimki yengemin hamur açışını gördüğü son 1 dk içinde olayı kapmış hamura nasıl bir şeyle bastırayım diye bakıyormuş. Eline biberonunu tutuşturmamla, babasıyla hamur açmaya başladı küçük kuzum. nasıl utandım onu kısıtlayıcı düşüncemden ve ne kadar uzun süre oynadı kuzum o hamurla...Hemen hemen yengem işini bitirene kadar sıkılmadan kendine minik minik parçalardan kurebiyeler hazırladı.
İşte bu güzel etkinlikten kareler...


Muhteşem işbirliği içinde toplu hamur işi yapımı aktivitesinden sonraki ara aşamalar aşağıdaki gibi gelişti.:

Öğleden sonrayı nasıl bekledik ve sonuçlar ne oldu buyrun bir sonraki yazımda...

Hiç yorum yok: