26 Ekim 2012 Cuma

Bayram Sefası (!)

Selamlar,
bayrama 5 gün kalana kadar ne edelim, edelim mi? yok etmeyelim, ama bence edelim, ya da boşver evde yatalım, yok yahu gezelim ikilemleri bolca yaşanan bir aileyiz. Her tatil benim stres katsayımı arttırı bu nedenle. Çünkü tek atımlık kurşun gibi az zamanda en güzel deneyimi elde etmek, daha önce çok da gezip yer yön bilmeyen birileri için çok zor olabiliyor. Bayramın bari son 3 günü azıcık deniz yüzü görelim, deniz havası alalım istiyordum. İşyerinde arkadaşımın önerisi üzerine önceden yer ayırttığımız Bodrum Bitez yalısındaki bir hotel'e doğru bayramın 2. günü yola çıktık. Yolculuk son 15 dakikasına kadar çok güzel geçti. Kuzum haliyle 3,5 saat oturmaktan sıkıldı. Ben de çok sabırsızlandığım için ben bile sıkılmıştım:)

Otel vardığımız gibi tertemiz odamızın içine eşyaları bir güzel saçıp güneşten sebeplenebilmek için kendimizi denize kıyısına attık. Sahildeki otelin restaurantınada yemeğe oturup kuzumun azına bir kaç makarna koyabilmekle yetinip kıyıdaki şezlınglara geçtik. Meğerse kızım bunu bekliyormuş. Aman bir kum hevesi bir oyun hevesi. En ciddi ifadesini takınıp "oynamaya" girişti.




Denize doğru yönlendiyse de küçük bir su yutma vakasından sonra koşar adım dışarı kaçtı, sonra da popoyu yere bir koydu, pir koydu...oyna, oyna, oyna... Zar zor ayıdık kıyıdan, akşam oldu yemek yiyeceğiz diye diye laf anlattık ama yine de kumlar çok cazipti tabii ki:)

Hiç yorum yok: