18 Ocak 2013 Cuma

cavcav civciv

bizim minik cavcav civcivimizin çenesi bir düştü, pir düştü.
uyandığı an o kadar tatlı bir " anne, nereye gidiyouz? sorusu soruyor ki en somurutk en soldan kalkmış tavırların yelkenini suya indirir. Sanki her sabah farklı yere gidiyor muşuz, çok mobil bir hayatımız varmış gibi:) Oysa işlerimiz gereği sıkı sıkıya bağlı olunan ve ancak geçen iki hafta ailemizden ağır bir grip vakası geçmesiyle sekteye uğrayan bir rutinimiz var.

Bu rutin içinde sürekli bir yenilikle gelen kızımın kendisi. sayı sayma heyecanı son sürat devam. arabada yoldaki direkleri, elektrik direkleri arasında büyük top dirençleri, bayrakları, otobüsleri, aklına ne eserse sayıyor. Şimdilik 10'a kadar. 10dan büyük sayıları ayırt ediyor; mesela dergi sayfalarında gitmesi gereken sayfaya sayıya bakarak gidiyor ancak telaffuz etmiyor. Açıkçası hiiç acelemiz yok. Sadece onun bunu şimdilik görsel hafızasıyla yapmasını eğlenceli buluyorum ve açıkçası geliştirmey yönünde ne gelirse aklıma oyunmuş gibi anlatıp denetiyorum.

Tablette bir süredir oynadığı eşini bulmaca oyunları fazla basit kaçıyor, yenisi yenisi diye bağırıyor. sayıları birleştirip bir şekli tamamlamaca, resimdeki boşluğa gelecek nesneyi bulma gibi oyunlar ilgisini çekiyor ama ilgisini asıl "suluboya" ve kes-yapıştır aktiviteleri daha çok çekiyor bu aralar.

Pepe bebeğini alıp ayaklarına koyup uyusun da uyusun diye şarkı söylüyor, anne, pepe hasta - ilaç içsin diyip ilaç içiriyor masucuktan. Anne hasta deyip beni yatırıp alet edevatıyla kalbimi dinliyor, kulapıma bakıyor. En da dedesinin kalem/led ışığıyla gözlerime bakıyor. Bu hastalık kuzumda çok büyük ilerleme kaydettirdi. Neyse ki çok ağırlaşmadan 3. günü ateşi kontrol altına alıp,  öksürüğünden de 2 hafta içinde büyük oranda kurtulduk. Ama bu arada köyden kayınvalidem geldi. Sağolsun, onun da düzenini bozduk, ama Su ile çok iyi kaynaştılar. Biti kanlanıp, şımardığında yine bir okkalı "Giiit" çekip eliyle itiyorsa da, bunu sevdiklerine yaptığını anladık artık.

Geçen ay keşfedilen tren raylarına  şato ve evlerde eklendi. Su en uzun kuleyi yapıp, neredeyse bitirmeye dayanamayıp kendisi yıkıyor güm diye. Bu aralar birşeyleri atma eylemi başgösterdi. Umarım çok derinleşmeden unuturuz.

hastalandığı ve babaannesiyle evde olduğu için okula göndermedikçe arayı açtıkça açıyoruz. Bu durum beni korkuttu ve artık son 3 bün annemden rica edip okula götürmesini istedim. İlk gün gitmeyeceğim diye bağıra bağıra ağlamsının ardından bim'e gideceğiz deyince babaannesinin peşine takılan kuzu, okula gidince içeri bir girmiş, 2 saat sonra çıkmış ancak:) Benzer durumlar ertesi günler takip etti ve cumayı bulduk. Bu hafta ilk gün annem okual götürülmesi gerken meyveleri öne sürünce isyan dinmiş ve yeni eldivenlerini takıp okula tıpış tıpış gitmiş. Ama yine de her sabah uyanınca "anne, okul ııh" diyerek bir şansını deniyor.

Şimdilik bizden böyle...aşağıda da yalap şap deneme yaparken çektiğim foto. Hastalıklı ve mızmızken nasıl gözüktüğünü kayda geçirmek adına:)


Sevgiler,

Hiç yorum yok: