14 Mayıs 2011 Cumartesi

1. Anneler Günü

Çok geciken bir yazıyı zaman aşımına uğraması nedeniyle kısa keseceğim.
Üzerine çok yazıldı çizildi. Ben o gün de her gün gibi hissetim. Çok mutluydum çünkü kızım yanımdaydı, sağlıklıydı. Ben sağlıklıydım, kızımın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar gücüm yerindeydi.

Sonra içim buruldu. Annesini kaybeden genç anneler, benim kadar şanslı olmayan genç anneleri, annelerinden uzak kalan çocuklar aklıma geldi... neden hep limoni şeyler aklaım pırt diye geliveriyor anlamıyorum.

Neyse, anneler günü de köyde uyandığımız sabahlar gibi uyandık. Henüz oralar serin olduğu için kayınvalidem sobayı yakana kadar kızımı yatakta zapt etmeye çalıştım ama bir süre sonra sarıp sarmalayıp salonun yolunu tuttuk. Sucuklu bir kahvaltıdan sonra kızımı da doyurup oyuna daldık. Dışarısı SU'yun sabah uykusundan sonra iyice ısındı ve yarım muzumuzu ara öğün diye hüpletip arabasına koyduk kızımı. Yanımızdaki gelincik tarlasına daldık. Benim ve eşimin alerjisi nedeniyle bu minik gezimiz sonrasında ilça almayı reddeden ben dağılsam da çok güzel bir kır gezisi yaşadık.



Kuzum bazen ben onu öpünce karşılık vermek için ya çenesini kocaman açıp ya da kapalı olmasına rağmen  ağzını yüzüme sıkı sıkı bastırıyor. Ne muhteşem bir öpücük oluyor... Tabi unutkan annesi kızının tırnaklarını kesmeyi unutmamaışsa, yoksa suratımda minik pençelerinin izi çıkıyor:)

Tüm annelerin annler günü kutlu olsun...

1 yorum:

equinox dedi ki...

o gelincik rengi çantanin içi SU hanimin negerekleri ile dolu degil mi canim? :-)

halasinin kuzusu topaç gibi büyümesini sürdürürken biz de bilgisayar ekranina yapisip izliyoruz çaresiz.