8 Mart 2012 Perşembe

ilk güneşli günler göz kırptı:)

Bu haftasonu çok güzeldi;)
öncelikle keşke babamız da cmt günü çalışmasaydı dedim ama naapalım onu beklerken güzel bir gün geçirdik yine de...Kızımla omletli, rutin ama yine birbirimize sarmaşıp, bağırışıp, çığrışıp sonra yine öpüşüp koklaştığımız bir kahvaltıdan sonra başladık oyun oynamaya... adı lazım değil karakteri hiç aramadan sabah uykusuna kadar güzel güzel oynadık kuzumla.
bakınız ben bunu kayıt altına bile alabildim:)

Hatta bir ara odasına gidip kendi kendine yastıklarındaki duvarındaki hayvan resimleriyle konuştu, sonra çarşafındaki tarzana takıldı biraz ve çekmece karıştırmakta karar kıldı:)


Öğlen makarna ve kereviz yedikten sonra akşamüstü 3den sonra geldiği için babamız hemmen geldiği gibi kendimizi dışarı attık:) köydeki ev için kapı dünyasına yürüyüp renklere baktık. Beğenmeyip boynu bübükler olarak geri döndük:) Akşama da baliiikkkk:) istedik. Neyseki istemişiz: Kuzu höpür höpür götürdü meşallah neyse nazar değmesin ...

Ertesi gün güneşli mi güneşli bir pazar gününe uyandık. Hem de bolca uyumuş olarak. Yine kahvaltı rutinimiz ve sabah uykusuna geçemden önce vi alt üst etmek:) sonra da vira dışarısı, yemeğini bile az yemesine bakmayıp aldım yanıma vurduk kendimizi yollara, önce kalabalık parktan saha sakin parka girne caddesinde yürüyüş ve ardından parkta sallanmaca...

Bu ciddi ifadeyle sanki normal arabasında oturuyormuş gibi bakışlarla duran kıza bakmayın siz. Bu minnak, oradan indirince öyle bir yaygara koparıyor ki parkın çevresindeki evlerden geleceklerdi...
Biz de biraz tahteravalli denemesi yaptık ve kumda yürüdük. Ama babasıyla aç olduğumuz ve yemek yeme mekanına gitmek durumunda bekleştiğimiz için haydi deyip yola koyulduk yine (biraz ağlamaklı oldu o kısım, atlıyorum:)
Geçen haftalarda gittiğimiz Reci's e girdik ve orada Ipad'ine gömülnüş 7-8 yaşındaki bir oğlan çocuğuna sardığı için bizim kuzu, daha sipariş veremeden apar topar kalktık. Söğüş mü? la vie'de bir deneme daha mı? yoksa evde yemek mi yapacağım? saat kaçta yemiş oluruz? diye karamsar düşünceler içindeyken la vie'yi denedik. Ve o kalabalığın içinde en çocuksuz, en bize dokunulmayacak masayı seçtik. Kızımla, menuden rampa yapıp arabalarıyla oynayarak, kitaplarını karıştırıp okur gibi yaparak yemek yemedik. Yani; biz yemeğimizi yedik o da bizim yediğimizden sulandı ama kerevizini tam bitirmedi. ben de canı sağolsun dedim:)

Şimdilik bu kadar. Ertesinde yine bir sıkıcı iş haftası başladı...

sevgiler, sağlıkla kalın...

Hiç yorum yok: