26 Şubat 2011 Cumartesi

Hamilelik I

Sevgili okur,
bu yazımı yazmayı kaç zamandır planlıyordum ama kısmet bugüneymiş. Aslında itici güç en yakın arkadaşlarımdan ikisinin hamile olmaları... ve maalesef birisi de bana biraz uzakta. O nedenle her gün görüşüp bıdı bıdı yapamıyoruz:(
Yazacaklarımla kendi deneyimlerimi anlatırken bazen onlara zaman kazandırıcı olabilirim, bazen onları güldürürüm, bazen de "haha işte ben de öyle" dedirtir iç rahatlatabilirim diye umuyorum.
Bu yazı dizime bir de isim olarak seri ismi koyacağım ki ara ara değişik konulardan dem vurursam konu dağılmasın:)

HAMİLELİK - "VARAN I "
Haberiyle birden dünyası değişen ama aslında kişinin bundan tam haberinin olmadığı durum olarak nitelenebilir bence hamilelik:) herkeşler bana:
- "aman kıymetini bil, en güzel zamanları bunlar" derken yüzlerine zoraki gülümseyerek içimden
- "böğğhh, saçmala teyze, eve gidip envai çeşit iş yapmam lazım, midem ağzımda zaten, servis sıcak ve kokuyor zaten, gözümü açamıyorum uykudan ama bööüügh" diyesim geliyordu. Şimdi maalesef o teyzelerle aynı fikirdeyim. Hamilelik de içinde olunduğundan mutluluk duyulan, çok farklı ruhsal durumlardan geçilen, hatta bu durumdan duruma geçiş hali mütemadiyen süren bazen abuk subuk bazen de çok dokunaklı bir süreç.

1) UYKUN VARSA UYU!!
en önemli, ilk derecede yapılacak budur...Vücudun geriye dönük eksikliklerini kapattığı ve çok hızla devam eden yüksek sayıda hücre yapılanmasının yaşandığı dönemde enerjiye ihtiyaç duyuluyor ve vücudun ancak sen uyurken o enerjiyi adabıylan asıl yöneltmesi gereken yere yöneltiyor. Yani lafın kısası uykun gelince uyu, nerde trak orda bırak...
2) MİDEN BULANIYORSA?
Ben bana yardımcı olan şeyleri yazacağım ve pek çok internet sitesinde gani gani bulabilirsiniz başka yiyecek önerilerini. Portakal, mandalina, greyfurt ve hatta limon gibi ekşi meyveler beni ferahlatıyordu. Ekşi kivi, yeşil elma, az tatlı ayva da destekçilerin başında. E bunları yiyince hem yararlı besinler yemiş hem mide bulantını kontrol altına almış oluyorsun. Az yemek veya kusmayayım diye yememek çözüm değil, Boş mide daha çok mide bulandırıyor! Uyanınca hoop diye yataktan fırlamak yerine baş ucumda maksimum 3-4 hafta grissini paketi bulundurdum. Bir iki tane atıp öyle işyerine geliyordum. Serviste kötüleşmemi engelliyordu.

3) BOL BOL SU!!!!
ben su içmekten nefret ederim. Ederdim diyeyim, şimdi en azından sevmesem de içiyorum. Vücudun aldığı besinlerden enerjiyi elde etmesi esnasında bol suya ihtiyacı var. Bol bol su içince de hayat tuvalette geçiyor. Rahim yer ve şekil değiştirdikçe de mesane sıkışıp hareketlenip sürekli çişim var gibi hissedip tuvalete yolcu olunuyor zaten. Ama maalesef bahane yok, su içilecek...

4) RELAX!
Kafaca relax olmak doğmadan bebeğe yapılacak en büyük iyiliklerden. Başımda bissürü bissürü bidi bidi iş varken, yüksek lisans tezimi teslim etmeye çalışırken, her sinir stres yaptığımda aklıma kızım gelirdi ve zaten büyüdükçe o da sinirlenmemem gerektiğini tekmeleriyle belli ederdi. Başka şeylere yöneltip kafamı, kızgınlık yerine derin nefesler alıp, "allahından bulsun", "bebeğim daha önemli, geçelim şimdi bu fani meseleyi" gibi telkinlerle kendi kendini rahatlatmayı öğrenmek gerekli.

5) Bu mutlu haberi canın kimle istiyorsa paylaş, nerde istiyorsan orda söyle, bağır çağır, gül, eğlen... her hamilelik kendine özeli her anı hem çok normal hem çok anormal. Bu farklı mutluluğu nasıl istiyorsan öyle yaşa, hiçkimseyi de dinleme! aman nazar olur, göz olur, söz olur, caz cuz etmesinler tepede... Bazı zamanlar kendime "yılda milyonlarda kadın hamile kalıyor, doğuruyor, çok doğal bir iş bu" diyordum. Bazen de içim kabarıyor, böööö diye bağırmak istiyordum çarşının ofisin ortasında...
Doğa gerkli olduğunda ve gerektiği sürece her sabah mideyi bulandırıyor ki, hamile olduğunu hatırlyarak kalkasın. Demek ki bu ciddi bir iş, sorumluluğu ağırlığı var. Çünkü artık "annelik" denen kavramsal ve bir o kadar "absolut" somut projeye dahil oldun. Kolay gelsin:) hayırlı olsun...

zaten biliyorsunuzdur ama benim en çok faydalandığım siteler şunlar oldu...(yine yeri geldikçe başka linler de vereceğim):
http://www.gebelik.org/
http://www.babycenter.com/
http://www.pregnancy.org/

ikinci trimestr bir başka yazıya...

öperim...

Hiç yorum yok: