27 Temmuz 2012 Cuma

bir güzel gezi daha...

Merhabalar, 

Bu sabah koskocamn bir sofradan zar zor kendimizi ayırıp, büyük tereddütlerle "ha gidelim, ha gitmeyelim", "yağmur % kaç, internetten bakalım" derken hazırlandık olağanca hızımızla ve nispi derecede uzak bir açık hava müzesine gittik. Bölgenin tarih ve etnografya müzesi şeklindeki Freilichtmuseum Molfsee  ortaçağda yaşanan ortamları birebir oluşturarak - evler, ahırlar, okuş, camcı, nalcı, marangoz, oyuncakçı, yeldeğirmeni, vb her türlü olası iş koluna ait çalışanların evleri ve iş mekanları- bir büyük alan tekrar yaratılmış. Kendi içinde döneminin zamanını devam ettiriyor, çevrede sizden başka günümüze ait insanlar da dolanmasa biraz fringe dizisi gerçek olmuş gibi de hissedebilir aslında insan. 




 tipik çatılar ve çiftlik binasının hemen yanında değirmen...

Kuzumla bir o evin içine bir bu evin içine gire çıka dolandık durduk... Hatta girdiğimiz ilk bina sepetçiye aitti, sazlardan sepet, araba, leğen, hemen herşey yapan bir grup çocuk grubunu hayranlıkla izledik.
İlk bulduğumuz at arabasının arkasına tırmanarak çevreyi izlemek biraz olsun uykusuzluk ve kızımın 2 yaş krizi hazımsızlıklarını dindirdi :) 

Dönüşte yürüme yolları kenarında kısa bir meme molası verip dinlendik. Sabahki yağmur tehlikesine rağmen tepemizde öyle yakıcı bir güneş vardı ki ağaç dışına çıkmamaya çalıştık pek:)
yolda hemencik kucağımda sızan minik yavru evde de aynen uykusuna devam etti. Yemeğini bizden sonra, uyanınca yedi ve yengem yine akşam için süper yemekler hazırladı. Ahhh taze patatesler diyorum, başka da bir şey diyemiyorum; şöyle minik minik haşlanmış toplar, tereyeğıyla...lezzette son nokta....

bu günlük sevgiler...

2 yorum:

annesiningülü dedi ki...

neredesiniz siz böyle???
cennet gibi bir yere benziyor fotoğraflardan :D

cuckan dedi ki...

öyle geldi bize de cennet gibiydi:) tatilde dayılarımızın yaşadığı yer, Almanya dersau'ya gittik:)