23 Temmuz 2012 Pazartesi

kızımın günlüğüne...

Kuzum özür dilerim,
Seninle birlikte vakit geçirip hem de iş yerinde deliler gibi çalışma dönemindeyim. Senin yeniliklerini not etmeye vakit bulamadım, sadece onların zevkini çıkarmaya bakıyorum.

Oyun grubuna gittikçe iyi alıştın, önce CD ve kağıt ile balık yaptınız, parmak boyalarında çok iyisin, süper bulamaçlarda her rengi kullanıyorsun:) evde de ay sonunda benim suluboyama musallat oldun, sana feda olsun... yumurta violünden tırtılını akşam bize gösterişindeki heyecanın, oyun oynarken yüksek ciddiyet ile oyun ablanı takip edişin çok şirin meleğim. Okuldan dönerken çok yorgun olduğun için öğle yemeği yiyemiyordun, artık okulunda arkadaşlarınla masada yiyorsun ve onda da gayet iyisin:) hatta sana ekmek, pişi, makarna veren okulumuzun yemekçi teyzesinin kucağında herşeyi unuttuğun duyumları alıyorum:)

23 ayının sonlarına doğru 3-4günlük tatil içinde yabancılarla olan etkileşimin listene "Ali" kelimesini kattı. Ayrıca ev çalışmaları sonunda "ayşe" ve değişik bir "utku" versiyonu ile ellerle desteklenen "bitti" kelimesi listeyi uzattı.

Televizyondaki çuç çuf diyarında tren gibi yapıp salonda dönüp durman, tatilin son günü gördüğün su kuşu aysu'nun kıyıda ellerinin üstünde kayıp hareket etmesini minik havuzunda taklit etmen, haftasonu halanla Ediz'in öğrettiği "ku vakvak" şarkısına hareketlerle eşlik etmen...hepsi hızla, ard arda bir yenisi eklenerek gerçekleşiyor. Neyi ne zaman yaptın yetişmekte güçlük çeker olduk. Her akşam bana büyümüş geliyorsun. Ama gece olup yanımda uyuduğunda ilk günkü bebeğimsin. 

aklıma geldikçe eklerim, işte azıcık da foto:)




1 yorum:

The Cook Department dedi ki...

Blogunuzu ço begendim ve takipe aldım. bende ziyarete beklerim sevgiler:))