29 Ekim 2009 Perşembe

hayat çok garip vesselam...

Sevgili okur,
geçen hafta sonu ölüm haberiyle üzüntüye boğulan Can, 2,5 saat önce canım arkadaşım Itır'ın doğum haberiyle yerlere göklere sığamaz hale geldi. Hayat çok garip değil mi diye düşünüyor insan... Zihin, duygular ne çabuk ayak uyduruyor yaşamın hızına, bulunulan ortama adaptif olma yeteneği bir anlamda mental açıdan hayatta kalma çabası bu. Hayatın adil olmayan düzenine karşı koyabilmek için insanın farkında olmadan içinde olduğumuz büyük bir çaba.

Geçen pazar hep aklıma "yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş, ben satarım" şarkısı geldi. Çocuk yaşta hiç bir anlamı olmayan,ezbere okunan bu saçma satırların şimdi iç burkan bir tekerlemeye dönüşümü garibime gitmişti.

Sultancım sağolsun, bana müthiş haberi verdiğinde de havalimanında İstanbul uçağına bimek üzere telefonumu kapatmak üzereydim. Bir çığlık atmışım ki tüm sıra dönüp bana baktı. Karşılıklı uçtuk havalara resmen...ayaklar uçağagitti ama içim geri geri gidiyordu... Umarım minik bebek Doruk ailesini hayatı boyunca bugnükü gibi çok mutlu eder, doğumgününü bayrama getiren kerata...

Yarın hocamla görüşmem var,şimdi son halini bir okuyayım bakalım tezin, sonumuz hayrola...

mutlu ve uzun cumhuriyet yılları sevgili okur...

Hiç yorum yok: