27 Eylül 2012 Perşembe

Berlin Kazan - Can kepçe:)

Selamlar,
geç bir post ama ancak vakit bulabiliyorum,
Berlin içinde fuar standındaki çalışmalarımı ileride açılak olan şirketimizin blogunda yazarım diye düşündüğüm için buraya girme gereği görmüyorum. zaten sürekli o telvizyonu sil, bunun logosunu yapğıştır, ötekinin yerini değiştir gibi işler çok da önemli değil. Asıl bu yılki Berlin gezimizin önemli noktası benim taksiden inip metroyla insan içine karışma isteğim, bunu yapmaktaki hedef yönelimim, sonuçları:)

Bunca yıl Berlin'e gidince hep otel fuar arası mekik dokuyup, akşamüstleri vakit kalırsa eğer açık müzeye koşturmak suretyile geçirdim günleri. Hatta bir keresinde müze gecesine denk geldik ve göremediğim 1-2 tanesini o arada gördüm gecenin 12sinden 2sine kadar. Ama bu sene geçen sene uçağıma 4saat kala keşfe çıktığım ikinci el mağazalarından o kadar etkilenmiştim ki Berlin gezimin öncesinde internette bulabildiğim ve alamncam olmadığı için de anlayabildiğim kadarıyla 2. el mağazalarını araştırdım. 2. el derken büyükler için  kıyafetlerden bahsetmiyorum zira alman halkının genelinin giyim tarzıyla pek uyuştuğum söylenemez. Ancak bebeklerin kıyafetleri oyuncak ve kitapları 2. el mağazalardan o kadar uygun fiyatlara alınabiliyor ki, tekstil ülkesi türkiyemizin pazarları ile yarışır. Ben de pazara gitmek için vaktim olmadığı gerçeği hatırlanınca berlin benim için bir keşif mekanına dönüşüyor.

Ayrıca metro ile adreslerini netten bulduğum bu meğazalara giderken Berlin'in sadece turistik mekanlarında değil de gerçekte insanların günlük hayatlarını geçirdiği yerleri görme fırsatım oluyor ki benim yabancı bir şehirde en sevdiğim şeydir; şehrin arka yüzünü görmek için ara sokaklara dalmak...

Hadi lafı çok uzatmadan olaya giriyorum, şimdi gezdiğim sokakalar ve en iyi 2. el adresleri:

ilk adres aslında bu değildi ama Metronun Schönlein Str durağında inip karşısındaki Böckhstrasse'ye girdim, yol üstünde çocuk eşyaları ve muhteşem grafik desenler görünce giremeden duramadım tabiiki:) İşte "heimat kinder";


Desenlerini seçtiğiniz şekilde kişiye özel tasarım da yapılıyor, blogunu inceleyebilirsiniz, ancak bana € üzerinden türk parasına çevirince özellikle çok kısa bir süre giyeceği yıllara yönelik parçalar bana gereksiz masraf gibi geldi. Ancak kumaş desenleri de beni benden geçirdi. O desenlerde kumaş belki türkiyede de vardır? Dikiş dikecek geniş zamanlar diledim yine evrenden...

Asıl adreslere doğru devam ettim ve aşağıda güneydoğu Berlin'de çok hoş cafelerin olduğu ve anladığım kadarıyla meskun mahalin ortası bir bölgenin bir kaç sokak manzarası...
 Diefenbach ile Graffe strassenin tam kesişimindeyim ve her köşede cafeler, bisikletleriyle gelip gazetelerini kitaplarını okurken kahve yudumlayan ya da muhabbet edenlerin oturduğu kafeler var. Ama onları çekerek rahatsız etmek istemedim. Biraz da korktum, kabul ediyorum, tek başıma ilk kez buralardayım:)


Bu iki sokaktaki adresleri bir sonraki posta bıraksam? Çok uzadı gitti....

sevgiler.


Hiç yorum yok: