22 Eylül 2012 Cumartesi

mercimek oyunu

Merhabalar,
Haftasonu evde neler yapıyoruz?
Duyu havuzumuz yok, duygusuz bir ananın çok duygusal kuzusu kendini şu şekillerde eğliyor ; kitap okumak (anası ona ne okursa okusun bildiğini okumak:), hayvanlarından şanslı talihli olanını elinde ordan oraya gezdirmek ve gün içerisindeki tüm aktivasyonlarına dahil etmeye çalışmak...

Bir sabah da kahvaltıyı uzun bir seramoniden sonra tamamlayabilip mutfağı böceklerden korunmak üzere yiyecek artıklarından temizlemek ve üzerimizi başımızı insan içine çıkılacak hale getirmek amacıyla Su kuzumu eğleme aracı olarak çok sevdiği mercimekleri seçtik. Daha doğrusu o seçti. Mutfak rafında daha önceden oyun için ayırdığımız yemeklik statüden oyunluk - evde dağınıklık statüsüne geçen mercimeklerinin kavanozunu istedi. Dağıtıyoruz ama sınırlar içinde:)!!! diyerek ondan tepsisini getirmesini istedim, kuzum, kuzu kuzu getirdi. oyunun sonunda tepsinin sadece dekor olduğunu gördük ama zaten bu önceden tahmin edilebilir birşeydi:) Bu gibi durumlarda artık çok da ev düzenini takasım yok, salmışım zati...

Hatta dağınıklığımızın belgelenmesine ve afişe edilmesine tanıksınız:) buyrunuz mercimek oyunu hallerimiz.


Bu muhteşem eğlencemiz sadece 20 dakika kadar sürdü sanırım, Sonra tabiiki kendimizi dışarıda bulduk:)

Sevgiler...

Hiç yorum yok: