5 Ocak 2012 Perşembe

Neler beceriyoruz?

Evet sevgili okur,
bu yazı kızıma ait olacak:) Onun yapmaya çalıştıklarına, uzun süredir çalışıp artık iyi ce maharet kazandıklarına ait.
* Haftaiçi her sabah güne başlama ritüeli: maymunlarını, kaplanını, ineklerini, kuzusunu bebeğini çevresine dizip onlarla günaydınlaşmak, gülümseyip herbirini evirip çevirip sağdan sola soldan sağa oturtmak:) 10-15 dk aralarında oturup vakit geçiriyorlar anneannesiyle...

* Artık kızım bolca da koşuyor, hızlı hızlı pat pat pat yürüyor ve birden durunca bazen hızını alamayıp şap diye yapışıyor. Ama elleriyle kendini güzel desteklediği için şimdiye kadar bu düşüşlerden ağlayarak kalktığı durumlar yok denecek kadar az. Çoğundan gülümseyerek şaşırarak kalkıyor, "ne oldu ki? neden durduk böyle zap diye?" gibi bir bakışla".

* Herkese şarkı söyletmeye devam ediyor. Biz söyledikçe de o sağa sola sallanmak şeklinde dans ediyor. En favori şarkısı pepee'den "Annem, Canım annem" şarkısı. Ardından "2 ekmek aldım" geliyor. Sonra da çiş-kaka muhabbetli şarkı.

* Evdeyken sürekli müzik açık olsun - TV de bişiler konuşsun ses çıkarsın ister oldu. İzlemiyor ancak açtırıp sesini dinliyor sanırım çünkü kapatınca zınk diye fark ediyor, oyununu durdurup açmamızı istiyor bazen. Haftasonu uzun süre Tvsiz geçiriyoruz ancak akşama doğru bizim de "dizi" ihtiyacımız ağırlaşınca dayanamıyoruz. Eeee bugüne bugün, bir FX, bir cnbc-e olmasaydı TV almazdık herhalde...

* Uyumadığı ve uykudan uyanma sürecinde olmadığı anların her saniyesinde hareket halinde olan Su kişisinini tabi başına kazalar da geliyor artık. Doğmadan önce bir heves alınan artık oyuncaklarını içine doldurduğumuz salonda duran küvetini geçenlerde salon ortasında dağıtmış haldeyken içine girmeye kaşkıştı. Ben de her zaman yaptığım gibi tek elinden tutup destek oluyordum ki paçası takılınca "tırmığa basan Silvestırın suratına sopanın hızla dank etmesi gibi" plastik küvetin karşı kenarı kuzucuğumun elmacık kemiğine devşirdi. nasıl bir cilttir ki onu salondan aklı dağılsın diye mutfağa götürmemde geçen 20sn'lik sürede şişip morardı. Geçtiğimiz 2 gündür de kroşe yemiş boksörler gibi:( geziyor.

* Artık onun hakkında konuşulan herşeyi anlıyor, bazen korkuyorum doğrusu:) Anlamadığını düşündüğüm zamanlar büyük bir yanılsama dayım demek ki...

* Öpücük göndermeye çalışıyor, ama sadece istediği zamanlar. Ağzını dudaklarını 8 yapmak suretiyle kıvırtıp XO gibi bir ses çıkarıyor.

* Çok çok çok kaşınıyor hala. Hatta yeni yılın ilk günü sol elinin üstünü bir kanattı ki sürekli mendille silip silip durduramayınca ilk kez yarabandı yapıştırdık. Bir ay içinde bir kaç gün iyi oldu geçti diyoruz bacakları sonra tekrar kırmızı kırmızı kabartılar geri geliyor. Kuzunun bu haline üzülmekten bir hal oldum. Oyun oynarken, yemek yerken (veya yemek istemezken), uyumaya çalışırken, arabada mzırdanırken, çevreye bakarken, vb her daim bir el diğerinin üstüne gidiyor ve o kızarıklıkları bularak koluna doğru ilerliyor. hart hart, katur kutur sesler geliyor eğer hızlı yakalayamazsam.

* Bolca bağıra bağıra dedeee! diye sesleniyor. Bu bağırışların ilkleri babamın "efendim" cevabını bekliyor. 3.den sonra ses şiddeti azalıp ardından "dedededideidi" gibi bebek konuşmalarına dönüşüyor ki onlar da çok komik.

* Kitaplarında sürekli bişiler gösteriyor ve gösterdiklerinin ne  olduğunu söylemeni bekliyor olmazsa o sesini çıkarıyor, ama yine de ona katılmanı istiyor. Annemlerde ve bizim evde kitaplar elimzin hemen altında.

Yaaaa kızım işte böylesin, böyle dolduruyorsun hayatımızı, neyseki:)

Hiç yorum yok: